20 Mart 2011 Pazar

Besleme

Geceleri kalkıp onun üstünü örtmek, nefes alış verişlerini, hareketlerini izlemek, ona hafifçe dokunup onu okşamak ve hatta elinizi yumuşacık yanaklarında gezdirmek… Uyandırmamaya da çalışarak onu sevmek, meleklere inanmadan onun bir melek olduğunu düşünmek…
Bebekler çok hızlı büyüyorlar, gelişiyorlar, kaçırmayın. Doğumdan sonra göbeğin düşmesi haricinde yaşayacağınız en büyük gelişmelerden biri görmeye başlamaları. Bebekler ilk başta sadece ışığı seçebilirken bir müddet sonra çok büyük ve kontrast renklere sahip cisimleri seçebiliyorlar. O yüzden ben de suratımı kırmızıya boyayıp karşısına geçiyordum. Yazık garibim hala televizyonda Hell Boy’u görünce “Aaa babam çıktı.” diyor.

Leyla artık yavaş yavaş yüzümüzü çıkartabiliyordu. Bu tanışmanın ardından yaşadığımız ve hemen delirdiğimiz en büyük değişiklik Leyla’nın gülümsemesi olmuştu. Leyla’nın gülmesi yurtta ve tüm temsilciliklerimizde bayram havasında kutlanırken bizim de değişiklik yapmamız gereken bir dönem geliyordu.
Her gün dışarı çıkıp dolaştığımız için dışarıya çıkmak konusunda profesyonelleşmiştik. Bırakın Cihangir, Taksim, İstiklal hattında dolaşmayı Leyla ile Myanmar’a giderdim. Misal: Leyla ile yürürken bir elimle arabayı ittirirken bir elimle termosun içindeki sütü çıkarabiliyor, onu içime hazır hale getirebiliyordum. Bu arada çevre esnafa selam vermeyi de ihmal etmiyordum tabi.
Gördüğünüz gibi yeni bir aparatımız var. Biberon. Biberon çocuk gelişiminde çok önemli yere sahip bir araç. Durumu yakıt ikmali için havalimanına inmek zorunda kalmayan, havada yakıt ikmali yapabilen uçaklar gibi örnekleyebiliriz. Leyla’nın annesinin izin süresi bitimi yaklaştıkça yavaş yavaş biberona geçmiştik. Biberona geçiş ciddi bir süreç. Bebekler biberona ısınamayabiliyorlar. Anne memesi onlara daha cazip geliyor. Beyler sakin, hepinizin ne düşündüğünü biliyoruz.
Bu geçişi yapmak için çeşitli yöntemler var. Bunlardan birini yine bizim çocuğumuza bakamadığımızı iddia eden iki adet orta yaş üstü kadından almıştık.
Ekonomiye Can Verin Yöntemi
Malzemeler:
  • Para
  • Leyla
  • Anne sütü

Yapılışı: Bebeğe biberon uzatılır, sevmezse yeni biberon alınır, onu da sevmezse yeni biberon alınır, onu da sevmezse yeni bir biberon daha alınır. Eski biberonların depozitosu olmadığı için elde kalanlar kadınlara iade edilir.
Bir başka yöntem yine komşularımızdan öğrendiğimiz “Çocuğunuzu Nasıl Bilirdiniz” yöntemi idi.
Malzemeler:
  • Biberon
  • Leyla
  • İsot
  • Bal
Yapılışı: Anne memesine isot, biberon memesine bal sürülür. Önce anne memesi ardından ballı biberon çocuğa takdim edilir. 1 yaşından küçük çocuklarda bal yemek bağırsaklarla ilgili bir tehlikeye yol açtığından 1 yaşından önce kullanılması pek tavsiye edilmez.
Bizim yöntemimiz: Bebeğinize Kucak Açın
Kendi yöntemimiz olduğu için böyle güzel bir isim bulabiliyorum. Şöyle yaptık. Sütü hazırlıyorsunuz. Leyla’nın acıkmasını bekliyorsunuz. Daha sonra emzirme yastığını takıyorsunuz. Emzirme yastığı denen aparat göbek bölgesine takılan bir ucu açık bir şambrel (hayatımda ilk defa ‘şambrel’ yazdığım için yanlış yazmış olabilirim). Şambreli takıp bebeğinizi kucağınıza alıyorsunuz.
Leyla acıktığı zaman sütü annesi değil babası veriyor. Neden? Leyla önce biberonu kabul etmedi. Biz de iki gün aç bıraktık sonra içmek zorunda kaldı. Hayır tabi ki; aç bırakmayın… Bebekler genel olarak annelerinin memesinden süt içtikleri için önce meme arıyorlar. İlk etapta Serengeti Düzlükleri’nde ki kaplanın ceylanı pençelemesi gibi meme aranırken bir de baktı ki Hell Boy’un kucağında. Daha o yaştaki bebek baba anne bilmiyor elbette ama sürekli gördüğü bir adam ve bir de kadın var.
Bir tanesi bana süt sağlayabilirken diğeri pis kokulu bir şey yaptığım zaman onu temizliyor. Demek ki bir görev dağılımı var. Ama şimdi o pis kokulu şeyden yok, peki bu gözlüklünün bana verdiği şey ne? İlahi… O kadındaki sütün aynısından. Bir şey tadı var. Buna ileride plastik diyeceğimi tahmin ediyorum. Ohhh! Karnımda nasıl açmış, adamın kucağındayken o pis şeyden de yapayım.
Burada bir parantez açmam gerekiyor. Leyla’nın temel ihtiyaçları vardı; barınma, temizlenme, uyuma… Yemek yeme. Ben daha önce Leyla’ya hiç yemek vermemiştim. Leyla elimdeki biberondan sütünü içerken hissettiğim duygunun doğumhanede Leyla’yı ilk gördüğümde hissettiğim duygudan hiçbir farkı yoktu. Ben babaydım. Kızımın barınma, temizlenme, iyi bir uyku uyuma ihtiyaçlarını karşılayabiliyordum. Artık onu beslemiştim bir de.
Genel kanının aksine çocuk bakımında tecrübe her şey demek değil. Çocuğunuzu en iyi sizler tanırsınız? Onun neylerden hoşlanıp hoşlanmadığını, hangi koşullarda üşüyüp üşümediğini, ne şartlarda mutlu olup ne şartlarda üzüleceğini en iyi kendiniz bilirsiniz. Bebeğinizle, çocuğunuzla ne kadar çok vakit geçirirseniz onu o kadar iyi tanıyıp, o kadar iyi anlarsınız. Klasik yapılan “Bebeğin üstünü giydir.”, “Bu havada dışarı çıkartmayın.” eleştirilerinin bebeğinize ve size hiçbir faydası yok. Tavsiye vermemeye çalıştığım halde şunu söyleyebilirim. Bebeğinizi iyi tanıyın…
Bebeklerin belirli aylarda yapabildikleri belirli şeyler var. Kafasını dik tutmak ya da bir şeyler yemeye başlayabilmek bunlardan bazıları. O yüzden lütfen bebeklerinize dürüm yedirmeye çalışmayın. Bebekler yeni yapabildikleri şeyleri bitkin düşene kadar yapabilmeyi seviyorlar. Leyla da dışarı çıkmayı daha çok sever hale gelmişti. Artık daha iyi gördüğü için dışarıda görebileceği ilginç şeyler onun hoşuna gidebiliyordu. Bir vitrin süslemesine saatlerce bakabiliyorlar. Yoksa?
Ama bebeğinizi iyi tanımanız, onun her istediğini eksiksiz yapıyor olmanız, doktorunuzun dediklerinden dışarı çıkmıyor oluşunuz bebeğinizin hasta olmayacağı anlamına gelmiyor. Öyle bir hasta oluyorlar ki…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder